Jean Piaget
“Eğitimde sadece anlatmak ve göstermekle yetinilmemeli. Aynı zamanda uygulama ve aktif katılım sağlanmalı. Entelektüel eğitimin hedefi zekâyı şekillendirmek ve entelektüel kâşifler üretmektir. Hafızayı doldurmak ve yoğun ve derin öğrenme değildir. Öyleyse geleneksel eğitim fikri büyük yanılgı içerisinde.”Piaget İsviçre’ nin Fransız kesimindeki, şarap ve saatleriyle tanınan Neuchatel bölgesinde 1896 yılında doğdu ve çocukluğu orada geçti. Babası Arthur Piaget, Ortaçağ tarihi profesörüydü. Annesi Rebecca Jackson, zeki ve enerjik biriydi. Piaget’nin gözünde bir parça nörotik olan annesi, psikolojiyle ilgilenmesinde önemli bir etkiye sahip olmuştu. Ailenin en büyük çocuğu olan Piaget, bağımsız bir kişiliğe sahipti ve erken yaşlarda doğaya ilgi göstermeye başlamıştı özellikle de deniz kabuğu toplamayı seviyordu.
Küçük yaşta doğa bilimleriyle yakından ilgilenen dahi bir çocuktu. 10 yaşındayken gerçekleştirdiği gözlemler yalnızca üniversite kitaplarında açıklamaları bulunabilecek türde çalışmalardı. Kitaplık görevlisinin kendisine bir çocukmuş gibi davranmasına son vermek amacıyla “albino serçelerin görüş gücü “ üzerine kısa bir not yayımladı ve amacına ulaştı. Bu yazı daha sonraki yıllarda yazacağı 60 dan fazla kitabın ve yüzlerce makalenin bilimsel bir başlangıcı oldu.
Piaget, lisede en çok sevdiği konu olan yumuşakçalar hakkında da yazarak yazı deneyimlerini sürdürdü. Neuchetal Doğal Tarih Müzesi’nin yöneticisi Mr. Godel ile birlikte part time çalışıyordu. Yumuşakçalarla ilgili çalışmaları Avrupa’daki öğrenciler arasında çok iyi bilinir oldu. O’nun erken yaşlarda edindiği bu bilim deneyimleri, onu felsefeden uzak tutmuştu. Annesinin cesaretlendirmesiyle din eğitimi aldı ancak aradığını tam olarak bulamamıştı. Çeşitli filozoflarla çalıştıktan sonra, kendisini bilginin biyolojik bir açıklamasını yapmaya adadı. Sonuç olarak, araştırmasında felsefe kendisine yardımcı olamamıştı. Bu nedenle, psikolojiye geri döndü.
Liseden sonra Neuchatel Üniversitesi’ne devam etti. Yoğun çalışmaları sonunda hasta oldu ve iyileşmek üzere bir yıl çalışmalara ara verdi. Neuchatel’e geri döndüğünde, kendi felsefesini yazmaya karar verdi. Çalışmalarının bütününde dikkat çeken temel bir noktayı merkeze aldı: “Yaşamın her alanında (organik, zihinsel ve sosyal), kendilerini oluşturan parçalarından niteliksel olarak farklı ve parçalarına bir organizasyon sağlayan bütünsellikler vardır.” Bu prensip, Gestaltçılar, Sistem Kuramcıları ve diğerlerinde olduğu gibi Piaget’nin yapısalcı felsefesinin temelini biçimlendirmiştir.