Yag Kandilleri

Yanan odunlardan veya çalılardan oluşan bir kamp ateşi ışık verir, fakat taşınamaz. Bu nedenle tam ihtiyaç duyulduğu yerde ışık vermez. Oysa odun mevcut tek yakıt değildir. Herhalde insanlar ateş üzerinde et kızartırken yağın damlarlığına ve alev aldığına dikkat etıniş olmalılar.Ancak daha konsantre formda daha küçük bir ateş, gözenekli bir odunun yağa batırılıp yakılması ve bir meşale haline getirilmesiyle sağlanabilir. Bundan daha da uygun olanı, içine bir bitki lifinden fitil daldırılmış, bir kap içindeki (örneğin oyulmuş bir taş) yağdır. Fitil yağı emecek ve ucundan yanacaktır. Ayrıca kişinin ihtiyaçlarına göre bir yerden diğerine taşınabilir. Bu türden ilkel lambaların MÖ 20.000 öncesine kadar kullanıldığını gösteren işaretler vardır.
 Aydınlatma işlevli kandiller önceleri sadece evlerde kullanılmış olmalıdır. İlk kandiller çanak şekilli olduğundan bunları taşımak zordu ve bunlar muhtemelen sabit duruyorlardı. Sonraları, kandil formunun değişmesi yani üzerinin kapanması ile bunlar genel mekanların, agoraların ve sokakların aydınlatılmasında baş rolde yer almışlar. İki burnu olan kandillerle (bilychnis) ikiden fazla burnu olan kandiller (polymyxus) daha çok cadde ve sokaklarda fazla ışık sağlamak amacıyla kullanılmışlardır.
 Antik çağ boyunca tapınaklara, mezarlara ve ev temellerine adanan kandillerle karşılaşılır. Tapınaklara adanan kandiller bir Tanrı ya da Tanrıçaya adanmıştır. Bunlar daha çok insanların Tanrılarına şükranlarını sunması için adanan kandillerdir.
 Mezarlarda adak kandilleri dışında hediye olarak bırakılmış kandillerle fonksiyonel kandiller de vardır. Bu kandiller, ölünün öbür dünyada kullanılması inancıyla bırakılmış olmalıdırlar. Çünkü ölülerin gittiği öbür dünya, inanışta karanlık bir yerdir. Bir diğer bırakılma nedeni, ölüyü gömüye hazırlayanların ve mezarlara belli zamanlarda yapılan ziyaretlerde ölü yakınlarının kullanması içindir.
© Copyright. Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki yazı ve dökümanları kaynak göstererek kullanabilirsiniz .